Asaf Koçak

Asaf Koçak, 1958 yılında Yozgat’ın Yerköy ilçesinde doğdu. Babası Hesé Tekşin (Hasan) ve annesi Erifa Omi Uské (Arife), Reşwan aşiretinin Şéxbilan kolundandı. Yerköy’e Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Mahmutlu köyünden göç etmişlerdi. Babası lokanta işletiyordu, annesi ise ev hanımıydı. Dört erkek, iki kızkardeş içinde “kabına sığmayan” Asaf, beşinci çocuktu. Babasını on yaşında kaybetti. Bu kaybın ardından annesi ve kardeşleriyle birlikte Asaf’ın zorlu hayat mücadelesi başlamış oldu.

Asaf Koçak, ilköğretim eğitimini Yerköy’de tamamladı. Çocukluğundan itibaren resim sanatına tutkundu. Evde, sokakta ve okulda sürekli olarak insanları ve nesneleri resmediyordu. Resim tutkusu lise yıllarında da devam etti. Lise eğitimini İstanbul Davutpaşa Lisesi ve Kırşehir Çiçekdağı Lisesi’nde tamamlayan Asaf, bu dönemde karikatür çalışmalarını da olgunlaştırdı. Liseyi bitirdikten sonra Kırşehir Eğitim Enstitüsü’ne girdi. 1979 yılında öğretmenlik mesleğine başladı. Dört yıl Sivas’ın Kangal ilçesine bağlı Minarekaya, Koçköprü ve Ceviz köylerinde, üç yıl Adıyaman’ın merkez ilçesine bağlı Toybelen Mahallesi’nde ilkokul öğretmeni olarak görev yaptı. Öğretmenlik yılları zorluklarla geçti. Sivas’ta öğretmenlik yaparken donma tehlikesi geçirdi. Arkadaşları tarafından son anda kurtarıldı. Mutsuzdu, öğretmenlik mesleğini daha fazla sürdüremeyeceğini anlayınca istifa etti. Her şeyi ardında bırakıp karikatür sanatıyla dolu bir yaşam için Ankara’ya taşındı.

Ankara’da birçok kişisel ve karma sergi açtı. Karikatürcüler Derneği üyesiydi. Sorun, Yapıt, 2000’e Doğru, Yeni Olgu, Türkiye Yazıları, Bilim ve Sanat, Yarın, Cumhuriyet ve Günaydın gibi platformlarda karikatürleri yayımlandı. Göç Hatırası adlı bir karikatür albümü yayımladı. Karikatürleri ona Yunus Nadi Ödülleri’nde mansiyon ödülü kazandırdı Ayrıca, TMMOB Denizli Temsilciliği’nin düzenlediği karikatür yarışmasında başarı ödülü aldı. Çocukluğundan itibaren gözlem gücü oldukça yüksek olan Asaf, köy ve göç sorunu, kadın mücadelesi ve sınıf meselesi gibi toplumsal içerikli temaları karikatürlerinde işliyordu. Bazen “Asaf” bazen de “Dîno” mahlasını kullanıyordu. Türkçe bilmeyen annesi oğluna dîno (deli) diye sesleniyordu. Annesine olan sevgisi karikatür mahlasına da taşınmıştı.

Ankara’daki yaşamı ise ekonomik zorluklarla geçiyordu. Karikatür çalışmaları asgari ölçüde bile geçimini sağlayacak koşulları sağlamıyordu. Ev kirasını ve faturalarını sıklıkla ödeme zorluğu çekiyordu. Pir Sultan Abdal kültür sanat dergisinin kapak çizimlerini ve Özgür Gelecek dergisinin görsel danışmanlığını üstlenmişti. Bunlar dışında para kazanmak için musluk tamirciliği gibi ek işlerin yanında Büyük Sinbad (1990) adlı kısa metrajlı bir filmde “Deli Elvan” karakterini canlandırdı. Yine de tüm bu girişimler Asaf Koçak’ın ekonomik sorunlarını hiçbir zaman çözmedi.

1993 senesi ise Asaf Koçak’ın hem sanatsal hem de ekonomik açıdan yeni arayışlar içinde olduğu bir yıldı. Yok Devenin Kuşu adlı son kişisel sergisini 10 Mayıs 1993 günü Ankara’da Galeri Sanat Yapımı’nda açtı. Sergide devekuşu heykelleri ve “büyük boyutlu renkli penkür karikatür çalışmaları” yer alıyordu. Bu sergiyi “hem geçiş hem de yeni bir deneme” olarak görüyordu. Sanatseverlerden arzu ettiği karşılığı görememiş olsa da heykel çalışmalarına başlayacaktı. “Bitpazarından demirler, zincirler, hurda motor ve sac parçaları” almıştı. Ekonomik açıdan ise “ilk defa aybaşını düşünmeden” yaşamak için bir girişimde bulundu. Çankaya Belediyesi’nin Kültür İşleri’nde çalışmaya başlayacaktı.

Sivas 1993:

Asaf Koçak, 1993 yılında Sivas’ta gerçekleştirilen 4. Geleneksel Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri’ne çağrılı sanatçılardan biriydi. 30 Haziran akşamı, şenliğe çağrılı sanatçıların yer aldığı otobüsle Ankara’dan Sivas’a doğru yola çıktı.

1 Temmuz Perşembe günü şenlik programı kapsamında etkinlikler başladı. Akşam saat 20.00’de Buruciye Medresesi’nin bahçesinde slayt gösterisi yapan ve karikatürlerini sergileyen sanatçılardan biri de Asaf Koçak’tı. Şenlik programının Sivas Merkez’deki ikinci günü olan 2 Temmuz’da da yine Buruciye Medresesi’nin bahçesinde, katılımcı şair, yazar ve düşün insanlarıyla birlikte karikatürler çizdi. Hollandalı kültürel antropoloji öğrencisi CarinaThuijs ve İlhan Cem Erseven’le sohbet ederken Carina’nın “şirin bir portresini” de çizdi. Cuma namazından sonra yürüyüşe geçen ve akşam saatlerinde sayıları onbinlere varan saldırgan grubun kuşatıp ateşe verdiği Madımak Oteli’nde hayatını kaybetti. Katledildiğinde, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “yolun yarısı” dediği 35 yaşındaydı. O, karikatürleri kadar mızıkasıyla da belleklere yerleşmişti. Onlarca insan, bir merdiven boşluğunda ölümü beklerken, O, mızıkasıyla hüzün makamında bir ezgi bıraktı. Ölenler, o sesi sonsuzluğa taşıdı, kurtulanların kulağında ise bir ömür boyu çınlıyor.

Asaf Koçak (35), ailesinin isteği üzerine Yozgat’ın Yerköy ilçesinde toprağa verildi.

Yayımlanmış Eserleri

Göç Hatırası: Karikatür Albümü (Karakare Yayınları, 1986)

Asaf Koçak’ın Ardından

Asaf Koçak Karikatür Yarışması (Karikatürcüler Derneği,1995), 2. Asaf Koçak Karikatür Yarışması (Karikatürcüler Derneği, 1996), Deve Kuşu ve Blues-Bir Asaf Koçak Anlatısı (Naile Koç, Liman Yayınları, 2021), Donmak ile Yanmak Arasında: Asaf Koçak (Murat Özmenek, Karikatürcüler Derneği,2015), Dîno (Yönetmen Kerem Tekoğlu, Sinema-Belgesel, 2018)