
Erdal Ayrancı, Niğde’nin Bor ilçesinde 1958 yılında doğdu. Lise yıllarında gençlik hareketi içinde yer aldı. Ankara’nın Ayrancı semtinde Halkevleri bünyesinde kurulması planlanan Halk Odası çalışmaları sırasında “mücadele arkadaşı” Hatice’yle tanıştı. O yıllarda kendisi lise öğrencisi, Hatice ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde öğrenciydi. Lise eğitimini başarıyla tamamlayan Ayrancı, 1978 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne girdi. Böylece Hatice’yle yolları bir kez daha kesişmiş oldu. Hatice ve Erdal tanıştıktan iki yıl sonra evlenme kararı aldı.
Üniversite yıllarında da Gençlik Hareketi içinde yer almayı sürdüren Ayrancı, 1980 Darbesi’nden sonra tutuklandı. 10 yıllık bir ceza aldı. Yargılama sürecinde cezası 2 yıl 2 güne düştü. Ankara Mamak, Ankara Kapalı ve Niğde Cezaevlerinde tutuklu kaldı. Cezaevi sürecinde şiirler yazdı. Cezaevinden çıktıktan sonra yayıncılık, motel işletmeciliği, bilgisayar pazarlamacılığı gibi çeşitli işler denedi. Bu girişimlerinde çoğunlukla başarısız oldu. Çocuklar için tasarladığı çizgi film çalışması ise teknik aksaklıklar yüzünden hayata geçirilemedi. 1986 yılında kızı Zeynep doğdu.
1990’lı yılların başlarında sinemaya ilgi duymaya başladı. 1992 yılında “Denizli Belgeseli” adlı ilk belgesel filminin çekimleri için Denizli’ye gitti. Çekimler esnasında sürekli aksilikler yaşandı. “Maddi ve manevi açıdan yıpratıcı olan” bu deneyim nihayetinde filmlerin kaybolmasıyla sonuçlandı.1993 yılında ise “Balonla Anadolu İpek Yolları” adlı bir proje hazırladı. Bu projeye göre, “Anadolu İpek Yolları güzergâhı üzerinde tespit edilen on iki yerde, tarihte yapılan İpek Yolları seyahatlerinin balonla gerçekleştirilmesi” tasarlanmıştı. “Klasik anlatım ve görüntü tekniklerinin dışına çıkılarak, yer çekimlerine ek olarak balonun bir stüdyo gibi kullanılması” projenin en yenilikçi yönüydü. “Balonla uçmanın izleyici üzerinde yaratacağı aktüel ilgi ve serüven duygusundan yararlanıp on iki yerin tarihî, kültürel, sosyal yapısının İpek Yollarıyla bağ kurularak izleyiciye aktarılması” amaçlanıyordu. Projesini Kültür Bakanlığı’na gönderdi. Bakanlık projeye olumlu yanıt verdi. Sivas’tan döndüğünde projeye başlayacaktı.
Sivas 1993:
Erdal Ayrancı, 1993 yılında Kültür Bakanlığı adına başka bir projesini gerçekleştirmek üzere Sivas’a gitti. İlk iki günü Sivas Merkez’de, sonraki iki günü Sivas’ın Şarkışla ilçesi Banaz köyünde programlanmış olan 4. Geleneksel Pir Sultan Abdal Kültür Etkinliği’nin çekimini yapacak; daha sonra senaryosunu Sivas Katliamı’ndan kurtulan Lütfiye Aydın’ın yazacağı, yönetmen koltuğunda ise kendisinin yer alacağı bir belgesel filme dönüştürecekti.
30 Haziran 1993 günü akşamı, şenliğe çağrılı sanatçıların yer aldığı otobüsle Ankara’dan Sivas’a doğru yola çıktı. 1 Temmuz Perşembe günü şenlik programı kapsamında etkinlikler başladı. Erdal Ayrancı, 1 Temmuz günü yapılan etkinlikleri filme aldı. 2 Temmuz Cuma günü ise olaylar başladı. Cuma namazından çıkan saldırganlar sloganlar eşliğinde Valilik binasına doğru harekete geçti. Kısa bir süre sonra Madımak Oteli sayıları on binleri bulan saldırganlar tarafından kuşatıldı. Erdal Ayrancı da şenlik kapsamında Sivas’a gelmiş olan yüzlerce kişi gibi otelin içinde kuşatılmış durumdaydı. Akşam saatlerinde de otel ateşe verildi.
Erdal Ayrancı (35), 6 Temmuz günü Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.