Koray Kaya

Koray Kaya, 1981 yılında Ankara’da doğdu. Koray’ın ailesi Sivas’ın Şarkışla ilçesi Beyyurdu Köyü’nden Ankara’ya 1978 yılında göç etmişti. Baba İsmail Kaya, Ayrancı semtinde birkaç yıl kapıcılık yaptıktan sonra Hacettepe Üniversitesi’nde işe başladı. Anne Hüsne Kaya ise hem ev işleriyle ilgileniyor hem de Bilkent Üniversitesi’nin öğrenci yurdunda çalışıyordu. 1988 yılında İlker Mahallesi’nde iki odalı bir gecekondu inşa ettiler. Koray ve ablası Menekşe bu mahallede büyüdü. Sivas Katliamı’nda yitirdiğimiz Ahmet Özyurt, Serpil Canik, Nurcan Şahin ve Özlem Şahin ile kapı komşusu ve mahalle arkadaşıydılar. 

Koray Kaya, ilkokulu Hacettepe Üniversitesi Beytepe kampüsünde yer alan 60. Yıl İlkokulu’nda okudu. Daha sonra Mimar Kemal Ortaokulu’na başladı. Zeki bir öğrenciydi. Bilim Dershanesinin Anadolu Liselerine hazırlık kursunda ilk ona girmişti. Sanatsal yetileri de oldukça güçlü olan Koray, 10 yaşındayken babasından saz çalmayı öğrenmişti. En büyük tutkularından biri ise bisiklete binmekti. 1992 yılında ailesi ona bir bisiklet aldı. Bisikletiyle evlerine yakın mesafede bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne gidip geliyordu. Babası dernek bünyesindeki semah ve tiyatro ekibinin etkinliğinde saz çalıyor; ablası Menekşe ise derneğe bağlı tiyatro ve semah topluluklarında yer alıyordu. 1992 yılının Haziran ayında Sivas’ın Yıldızeli ilçesi Banaz Köyü’nde düzenlenen 3. Geleneksel Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri’ne de ailesiyle birlikte katılmıştı. Babası etkinlikler boyunca semah ekibine saz çalmış; ablası Menekşe ise hem semah dönmüş hem de Pir Sultan Abdal tiyatro oyununda rol almıştı.

Sivas 1993:

Koray Kaya, 1993 yılında Sivas’ta düzenlenen 4. Geleneksel Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne ailesiyle birlikte katıldı. Şenlik ilk iki günü Sivas Merkez’de, sonraki iki günü Sivas’ın Yıldızeli ilçesi Banaz Köyü’nde olacak şekilde programlanmıştı. Tiyatro topluğu hem Sivas Merkez’de hem de Banaz’da Pir Sultan Abdal oyununu oynayacaktı. 3 Temmuz Cumartesi günü Banaz’da oynanacak oyunda Koray’a da küçük bir rol verilmişti. 30 Haziran akşamı iki otobüs Ankara’dan Sivas’a doğru yola çıktı. İsmail Kaya ve Hüsne Kaya, şenliğe çağrılı sanatçıların ve dernek yöneticilerinin olduğu otobüste; Koray ve Menekşe ise semahçı, tiyatrocu ve stant görevlilerin yer aldığı otobüsteydi. 

1 Temmuz Perşembe günü şenlik programı kapsamında başlayan etkinlikler yoğun ilgi gördü. Akşam saat 20.00’de 4 Eylül Kapalı Spor Salonu’nda Halk Gecesi etkinliği yapıldı. Semah ekibi sahne aldı. İsmail Kaya da semah ekibine bağlama çaldı. Koray, salonu dolduran yaklaşık dört bin izleyicinin arasındaydı.

2 Temmuz Cuma günü Şenlik programının Sivas Merkez’deki ikinci günü başladı. Sivas Kültür Merkezi’nde saat 14.00’de Arif Sağ dinletisi olacaktı; fakat öğle saatlerinde olaylar başladı. Cuma namazından çıkan saldırganlar sloganlar eşliğinde Valilik Binası’na doğru yürümeye başladı. Ardından Kültür Merkezi’ne doğru yöneldiler. Koray, Menekşe ve babası lokantada birlikte yemek yiyorlardı. Kültür Merkezi’nde bir hareketliliğin olduğu, saldırgan grupların oraya yöneldiği haberi geldi. İsmail Kaya, Kültür Merkezi’ne gitti. Menekşe ve Koray ise daha güvenli olacağı varsayımıyla Madımak Oteli’ne geçti. 

Kültür Merkezi’nde yüzlerce insan etkinlik için beklemekteydi. Saldırı başladı. Kültür Merkezi ve bahçesine dikilen Ozanlar Anıtı taşlarla tahrip edildi. Etkinlik için orada bulunan birçok insan yaralandı. Atılan bir taş Hüsne Kaya’nın başına isabet etti. Bayılan Hüsne Kaya, akrabalarının yardımıyla dışarı çıkarıldı. Bir taksiye bindirilerek Türk-İş Blokları’ndaki akrabalarının evine getirildi. Saldırılara karşı Kültür Merkezi’nde başlayan direniş ise sonuç verdi. Saldırgan kitle geri çekilmek zorunda kaldı. Katılımcılar ve misafirler otobüslerle Alibaba Mahallesi’ne gönderildi. Hüsne Kaya akrabasının evinde, İsmail Kaya Alibaba mahallesinde, Koray ve Menekşe ise Madımak Oteli’ndeydi. Otel kısa bir süre sonra sayıları on binleri bulan saldırganlar tarafından kuşatıldı. Akşam saatlerinde de otel ateşe verildi.

Koray Kaya (12), 6 Temmuz günü Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.